29 Mart 2019 Cuma

KİTAPLARIM GELDİ DE...

Artık pahalılık yüzünden her ay düzenli kitap alamıyoruz. En azından 10 yıldır durum bu.
Hesap kitap, oradan kıs buraya ekle, ip üstünde cambazlık yapar gibi 6 ayla bir yıl arası toplu alım yapıyoruz.
Her yeni yayınlananı listeye ekliyoruz, bekliyor.
Niğde'de eski geleneksel kitapçılarımızdan hiç biri kalmadı. Bu yüzden her yeni çıkanı izlemek ve almak söz konusu değil. İnternet alışverişine döndük artık. Aslında kolaylık. bu.
Ne var ki toplu alım da toplu para demek oluyor. Zor çok zor.
Dün bu yılın ikinci toplu siparişi geldi.
Bir sevinç, bir mutluluk, sormayın. Kitaplar matbaadan yeni çıkmış gibi, misler gibi kokuyor.
Fena heyecan yaptım. Yaşar da öyle, tek tek okşadı kitapları...
Çocukken ayakkabılarımızı yatağın baş ucuna koyardık ya; ben salonda masaya dizdim, dünden beri tavaf ediyorum, hangisinden başlasam ki?

Not: Korsan kitap almam, asla... Kitaplığımda bir kaç tane korsan vardır, onlar da armağan gelmiştir.

28 Mart 2019 Perşembe

Ben sürüdeki kara koyunum

Aykırı olmayı seviyorum. 
Gevşeyip çevreye benzemeye başladığım an hemen toparlanıp fabrika ayarlarıma dönüyorum. Bu yüzden ruhum hep özgür.
Bir türlü kaval çalıp sürüyü karşıya geçiren çobanı sevemedim.
Ben sürüdeki kara koyunum.
Birileri beyin kızını alacak diye kaval sesinin peşinden gitmeyen kara koyunu seviyorum.
Renk değiştiren bukalemunu da hiç sevmem. Hep korkarak, hep renk değiştirerek yaşanır mı?
Ne yapacağımı söyleyenleri de hiç sevmedim zaten. "El alem" sopasından da korkmadım.
Bu yüzden düşündüklerimi, hissettiklerimi çekincesiz söyleyebiliyorum.
Aklımın kurtuluşunun bu özgürlük olduğunu biliyorum.
Yanlış anlaşılmalarım oldu, aldırmadım, azıcık üzüldüm, o kadar...

DÜNDEN BUGÜNDEN

  Teyzeminkiyle aynı kumaştan diktirdikleri gökkuşağı renklerindeki yanar döner basma entarimin kirlenmesine aldırmadan, avluda bir köşeye ç...