26 Haziran 2018 Salı

Nazım Hikmet - Vatan Haini şiiri


"Yıl 1962 Ankara’da yayımlanan, hükümet ve düzen işbirlikçisi bir gazete, kendi topraklarında yaşama özgürlüğü elinden alınmış mesnetsiz mahkemeler ve sonuçları ile ülke topraklarını ona yaşanmaz yapan bu kararlarla baş başa bırakılan, Nâzım Hikmet Ran’a, üç sütun üstünden
“Nâzım Hikmet, vatan hainidir. Vatan hainliğine devam ediyor.” başlığını kullanır.  Düzenin ona söylediğine, usta bu dizeleri ile kendine özgü ve Türk şiirine miras kalacak tarzı ile cevap verir. Onların söylediklerini, onlara, iade edercesine cevaplayarak."
***
Yukarıdaki paragrafı bir internet sitesinden aldım.
Amacım aslında, "Nazım Hikmet Vatan Hainliğine Devam Ediyor Hala" diye başlık atan, adını nedense kimsenin ağzına almak istemediği gazeteyi, o sayıyı, bulup haberin bütününü paylaşmaktı.
Ama gazetenin adının yayınlanması şöyle dursun, o sayısını bile bulmak mümkün olmadı.
Konuyu ele alan, hemen hemen bütün kaynaklar, aşağı yukarı alıntıladığım yazıdaki ifadeyi kullanıyor.
Ben inatçıyımdır, inat da bir murat, ne de olsa. Kendime az daha zaman tanısam bulurum; bulmak zaten boynumun borcu oldu.
Dostlar, ben, Cumhuriyet Gazetesinin  "Nazım Hikmet Vatan Hainliğine Devam Ediyor Hala" diye başlık atan sayısını arıyorum.
Evet, yanlış duymadınız, Cumhuriyet Gazetesi...
Bilenler bilir de bilmeyenler için duyurdum.
Biz ikiyüzlü bir halkız. Birine bir ayıbı yakıştıramadığımız zaman üstünü örtmeye çalışırız.
Üstelik ne denli korkunç suçları kapattığımızı bile bile...
Öyle sanıyorum ki bütün dünyada, yalnızca bu coğrafyaya özgü bir durum bu ikiyüzlülük.
Şimdi bütün solcular, sosyal demokratlar başta olmak üzere "Nazım Hikmet Vatan Hainliğine Devam Ediyor Hala" adlı şiirin yazılmasına neden gazetenin, Cumhuriyet Gazetesi olmasından utandıkları için olacak, bunu görmezden gelmeyi, yuvarlak laflarla geçiştirmeyi istiyor.
Yıl 1962... Aradan 56 yıl geçmiş. Köprünün altından ne sular akmış.
Kendi geçmişimizle yüzleşmek bu denli zor olmamalı.
Dün, o gazetenin yayın politikası, o zamana, zamanın cadı avına uygundu. Komünizme karşı ABD tarafından bir sürek avı başlatılmıştı. Hala süren bir av üstelik.
O zamanın bütün gazeteleri, bir kaçı hariç, bu avın yayın organıydılar.
Bugün aynı gazete çok farklı bir çizgide. Emekten yana, demokrasiden, hak, adalet, eşitlik, özgürlük gibi kavramlardan yana bir çizgide.
Bunu bile bile, neden 1962 yılında o yazıyı yazdığı gerçeğinden utanmalı?
Geçmişle yüzleşmek sadece geçmişi kabullenmek ya da utanmak değil, geçmişte yaşananlardan geleceğin yol haritasını çıkarmaktır.
Bu olgunlaşmaktır, bu biriktirmektir, bu deneyimdir.
Yola devam etmek ancak bu şekilde olanaklıdır.
*****
Bu seçim sonrasında da aynı şeyi yapmıyor muyuz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

DÜNDEN BUGÜNDEN

  Teyzeminkiyle aynı kumaştan diktirdikleri gökkuşağı renklerindeki yanar döner basma entarimin kirlenmesine aldırmadan, avluda bir köşeye ç...