Kadın olmak zor iş.
Anneleriniz kendilerinin birer taklidi olmanızı isterler. Yemek yapmaktan makyaja, onlar nasıl yapıyorsa, yapmışsa öyle yapmalısınız.
Yemeğe onun doğradığı soğan kadar soğan doğramaya zorunlusunuzdır örneğin.
Arkadaşlarınız sanki kendi arkadaşlarıymış gibi, onlarla yakınlık kurarlarsa sizi daha sıkı kontrol edebilecekmiş gibi davranırlar ya da arkadaşlarınıza hiç yüz vermezler. Yalnızlığa mahkum olmanız kontrol edilmenizi kolaylaştırır çünkü.
Hele bir özgün olmaya, yaratıcılık taslamaya kalkın; fırça hazırdır, hem de en kocamanından. Gözlerini üstünüzden ayırmazlar, aykırı olmanıza tahammül edemezler.
Hata yapmanıza asla izin vermezler.
Bu bir döngüdür aslında. Dönecek dönecek gene yaşanacak.
Babalarınız, size, sizin aklınıza, yüreğinize, becerilerinize, yeteneklerinize değil kendi kafalarında biçimlenen bir modele göre bir gelecek hazırlarlar size. Bunu da sizin iyiliğiniz için yaptıklarına inanır, sizi de inandırırlar. Birey olmanıza, özgür olmanıza, aykırı olmanıza asla izin vermek istemezler.
Erkek kardeşleriniz sizi ikinci anneleri gibi gördüklerinden sizleri de köle yerine koyarlar.
Tuhaf olan anne ve babalarınız bu durumdan son derece hoşnuttur.
Evlenmek asla kurtuluş değildir. En uygar, en çağdaş kafalı bir erkek bile karısının bir karış öne geçmesinden hoşlanmaz. Siz aklınızla, yüreğinizle her sıçradığınızda bir engele çarparsınız.
(Küçük bir anı: Bir sendikada kadın komisyonunun toplantısında, sendika başkanı telefonla arayan karısına fırça çekmişti de komisyon üyeleri şaşıp şaşıp kalmıştı.)
Kayınvalideniz, yemeğe eklediğiniz baharatın bile oğlunu öldüreceğini düşünür. Siz hep yanlışsınızdır. Siz de ona karşı koşullanmış olduğunuz için, o da, kadın olmanın zor yanını bir başka biçimde yaşar. Gelecekte sizin yaşayacağınız gibi. Döngü...
Çocuk sahibi olmak mı? Bizde zincire vurulmak gibidir.
Kadın ölür aile, çoluk çocuk darmadağın olur.
Erkek ölür, kadın bütün aileyi kenetler birbirine.
Kadın olmak aşağı yukarı budur ve çok zordur çook...
Ama bizim ülkemizde katmerli, dokuz kat katmerli zordur.
Siyasilerinden din adamlarına, herkes her türlü yobazlığı sizin üstünüzden yürütür.
Küfürlerin öznesi kadındır.
Namussuzların sığındığı kalkan kadının namusudur, her türlü alçaklık kadın namusu üzerinden yapılır.
Bir yargıç tecavüze uğrayan dokuz yaşındaki çocuk için "Rızası vardı." hükmü verebilir.
Ekonomi kötüye mi gidiyor? Sorumlu kadındır.
Ülkeyi yönetemez hale mi geldiler? Sorumlusu kadındır.
Kadın erkek halay çekmeniz bile yobazın malzemesidir.
Ancak bütün dünyanın unuttuğu bir şey var; dünya sadece kadınların omuzlarında dönüyor. Gök kubbe yalnızca kadınların hatırına çökmüyor.
Blogdaki yazılarım öncelikle benim içimi dökme, düşüncelerimi dışa aktarma yolumdur. İlle okunsun diye bir beklentisi yoktur. Okunursa da mutlu olurum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
DÜNDEN BUGÜNDEN
Teyzeminkiyle aynı kumaştan diktirdikleri gökkuşağı renklerindeki yanar döner basma entarimin kirlenmesine aldırmadan, avluda bir köşeye ç...
-
Sevgili yeğenim Bilgesu'nun yazmaya hevesini biliyordum. Arada yazdıklarını okur ve çok beğenirdim. Şiir yazdığını bilmiyordum. Gönd...
-
7’den 77’ye hemen herkesin yaptığı yaygın bir yanlışlıktan söz edeceğim. Eskiler buna galat-ı meşhur derlerdi. Çok yaygın olduğu ...
-
Sevgili Hocam Mazhar Kükey'i 35 yıl sonra yeniden görmek çok güzeldi. Uzun, çok uzun bir ömür diliyorum değerli hocama. Emekli oldukta...
-
Bir akrabam yıllarca önce anlatmıştı. Bahçeli'de kurban keserler. Kendisinin tüm itirazlarına karşın bir dirhem bile dağıtılmayan et e...
-
"Yıl 1962 Ankara’da yayımlanan, hükümet ve düzen işbirlikçisi bir gazete, kendi topraklarında yaşama özgürlüğü elinden alınmış mesn...
-
Nicedir aklımda. "Tanrı" dendiğinde küfür ediliyor sanan, boyuna kadar günaha batacağını düşünen Müslümanlar için "Allah...
-
DİLİM GİYDİRİR BANA KİLİM 1- 24.02.2015 tarihinde Kanal Türk’te akşam haberlerinde, haberleri sunan kişi "aile kabristanlığ...
-
Bugün bir arkadaşım anlattı. Çok öfkeli ve şaşkındı. Kızı 4. sınıfa gidiyor. Öğretmenin verdiği Türkçe dersinden bir ödevle ilgili ann...
-
“BENİM HALİM MEMLEKETİN HALİ.” Bor Devlet hastanesinde, son zamanlarda iki doktora gittim. İlki göz doktoru… Niğde Devlet Hastanesi...
-
Yıllardır zambak olarak bildiğim bu çiçeğin adının "süsen" olduğunu öğrendim. Okuduğum romanlarda, öykülerde, şiirlerd...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder