Bu resme bakarken yüreğim allak bullak oluyor. Bir yandan büyük,
korkunç bir tepkinin doğurduğu nefret ve acı… Diğer yandan yüreğime sığmayacak
sandığım kadar kocaman bir sevgi, şefkat.
Kim çizdi bilmem. Kimin yüreği benimki kadar kabardı, o
olağanüstü zekâsı ve yeteneğiyle böyle bir kurgulamayla bu resmi yarattı,
bilmem.
Masa üstü resmi yaptım.
Bilgisayarımın başına her geçtiğimde birbirine zıt
duygularla yüreğim çatlayacak sanıyorum. Gözlerim yanıyor, göz pınarlarım
birden patlayacak ve aylardır birikenler gözyaşı seli olup hasta gözlerimden
boşanacak. Burnumun direği sızlıyor. Buna rağmen, tek tek her çizgiyi beynime
yeniden yazıyorum.
Unutursam, beynim kurusun. Susarsam, dilim kurusun.
Bu acıları bize reva gören RTE, evlatlarından bul. Teker teker
dördünün de acısını çek. Bizim acılarımızı, o güzel, o tazecik, körpecik
fidanların analarının acılarını bir bir yaşa.
Onlar senin çocukların gibi çalmadı, çırpmadı. O masum yavruların ahı seni bu dünyada tutsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder