12 Haziran 2019 Çarşamba

Amca Kızım Çocukluğum

Dün çok güzel konuklarım vardı. Amca çocuklarım.
Dursun'la aynı yaştayız. Kızı ve iki sevgili torununu almış gelmiş.
Songül en küçükleri...
Dursun her zamanki Dursun. Yedisinde ne ise yetmişinde o... Fedakâr, vefalı, olgun, sevgi dolu...
Ne zaman görüşsek ya da ne zaman aklıma düşse bir çocukluk anısı gelir aklıma ve yüreğimin başına oturur.
Beş-altı yaşlarındayız. Bor'da, anneannemlerin evinin önünde oynuyoruz. Özlen kenarında... (Bilmeyenlere; Bor'un ortasından geçen derenin adı) Bahar ayları olmalı, çünkü derenin suyu iyice kabarmış.
Nasıl oldu bilmem, oynadığımız top, benim topum, dereye yuvarlandı. Bir çığlık atıp ağlamaya başladım. Öylece durmuş ağlıyorum.
Dursun, o koca yürekli çocuk, kardeşten öte kardeşim benim, hiç tereddüt etmedi, koştu ve dereye atladı. Nasıl yakaladığını hala anımsamaya çalışırım ama sadece o sahne silinmiş anıların içinden. Sırılsıklam olmuş, topu göğsüne sımsıkı bastırmış sudan çıktığını gördüm sadece.Saçlarından sular akarken kocaman açtığı gözleriyle bana bakıyor.
Onun o hali bana nasıl dokunduysa ağıdım kesileceğine katıla katıla ağlamaya devam ettiğimi anımsıyorum.
Benim entarilerimden birini giydirdiler Dursun'a. Onunkini yıkadılar ve astılar.
Gidip gelip kuruyup kurumadığını kontrol ettiğimi de unutmamışım.
Babamın içeride olduğu sıralar... Babasız kalmış emmi kızının üzülmesine dayanamayan, hiç düşünmeden kendini dereye atan kocaman yürekli kardeşim Dursun.
Dün çocukluğumu konuk ettim.
Çok güzeldi, birazcık hüzünlü ama sevgi dolu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

DÜNDEN BUGÜNDEN

  Teyzeminkiyle aynı kumaştan diktirdikleri gökkuşağı renklerindeki yanar döner basma entarimin kirlenmesine aldırmadan, avluda bir köşeye ç...