Bir
yarışma programı var, millet bayılıyor: “Ben Bilmem Eşim Bilir”
Kadın
ve erkekler birbirlerine riyakârca “Aşkım, aşkım” diye salya sümük tezahürat
yaparken bir anda yarışan eş hata yapıyor ya da başarılı olamıyor. Diğer eş az
önce “aşkım” diye bağırdığı hayat arkadaşına bu kez “ oohaaa” diye bağırıyor.
Üzerlerindeki cila bir anda dökülüyor. Hani meşhur deyişle 70 milyonun önünde
eşine “oha” demek çok normalmiş gibi yarışma devam ediyor.
Ne
mene bir yarışma olduğunu merak etmiştim, izledim, bitti.
Geçen
yıl bir öğrencim bana bir ileti gönderdi. Şöyle yazıyordu: “nbr hcm” Yanıt
vermedim doğal olarak ama üzüldüm, kendimi suçladım. Sonra “Kendine haksızlık
etme, etrafına bir bak, suçun tümü sende değil.”diyerek avundum.
Okullarda
yazma çalışmaları yapmaya zaman yok. Öğrenciler için varsa yoksa sınavlara
hazırlanmak. Talep bu.
Kitap
da yok. Az sayıda öğrenci düzenli olarak okuyor. Hemen hiç biri kendini yazarak
ifade edemiyor.
Teknolojinin
payı da var elbette, ancak bütün kabahat telefon ya da bilgisayarda değil.
Bir
de veliler var. Çoğu çocuklarının neden kitap okuması gerektiğini anlamıyor.
Bunu bir gereksinim olarak görmüyor.
Sistem
zaten bu tür insanlar yaratmayı hedefliyor. Elbirliğiyle sistemin değirmenine
su taşıyoruz.
Hadi
takla at da görelim dendiğinde seve seve takla atacak insanlar geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder