Yıllar önce, her çalışan ebeveyn gibi, kardeşim ve eşi,
minik akide şekerimizi, Gülsen’imizi kreşe verdi.
Gülsen iki yaşında var yok. Babası sabah bırakıyor akşam
alıyor okuldan.
Bir gün, eniştem birkaç dakika geç kalmış. Gülsen, arkadaşlarının
topluca servise binmesine imreniyor olmalı ki onlarla birlikte servise
binivermiş.
Olacak bu ya, o gün, servisin asıl sürücüsü hastalandığı için
oğlu kullanıyormuş aracı. Çocukları tek tek tanımadığından durumu farkında
değil. Eline verilen adreslere tek tek çocukları bırakmış ama Gülsen öylece
oturmakta. “Kızım siz nerede oturuyorsunuz? ”diye sormuş. Gülsen “Anneannemin
karşısında” demiş. Adam bu kez “Anneannen nerede oturuyor?” diye denemiş
şansını; Gülsen “Bizim karşımızda.” demez mi?
Adamcağız dönmüş okula geri gelmiş ve yana yana kızını
arayan enişteme Gülsen’i teslim etmiş.
“Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, 17 Aralık operasyonunun
ardından “şüpheli” olarak ifade verdiği Meclis Soruşturma Komisyonu’nda iki
çocuğunun kariyerlerinin başında edindikleri servet konusunda Komisyon Başkanı
Hakkı Köylü ile gerilim yaşadı. Çocuklarının mal varlıklarına ilişkin soruları
yanıtlamakta zorlanan Güler, oğlunun danışmanlık şirketinin ne iş yaptığını
bilmediğini söyledi. Sorular karşısında iyice bunalan Güler, bir ara, oğlunun
üzerindeki bir ev için “Rahmetli annemin halen oturmakta olduğu evdir” dedi.”
"Rahmetli annenin halen oturmakta olduğu ev!…"
Hem akıl hem onur yoksunu olmak berbat bir durum olsa gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder