1 Nisan 2015 Çarşamba

29 Mart 2015 CHP HALLERİ


29 Mart 2015…

Siyasi tarihimiz ve CHP tarihi için bir dönemin sona erdi ve yeni bir dönem başladı.

Çok iyi oldu.

İki önemli olay, yıllardan beri kendimi hiç hissetmediğim kadar iyi hissetmeme neden oldu.

İlki Büyük Gezi direnişi, ikincisi CHP ön seçimlerinden çıkan sonuç.

CHP için değil de, daha çok ülkemin insanları üzerindeki ölü toprağının, ataletin yok olduğunu görmek umutlarımı tazeledi.

Sancılı bir süreç yaşandı. Sonuç olağanüstü oldu.

CHP seçmeni “aptal olmadığını, çok iyi gören gözlere, çok iyi kavrayan bir zekâya, çok sıcak bir yüreğe sahip olduğunu” cümle âleme duyurdu.

Birkaç olumsuz durum dışında (Hala parayla iş yapabileceğini sananların kol geziyor. Hala bunların ağına düşenler olabiliyor, ne yazık ki…) görmezden gelenlerin, iktidar yalakalarının, umutsuzluk tellallarının bile gözlerinin yuvalarından fırlamasına neden olan demokrasi şöleni yaşandı.

CHP lideri düşman çatlatan bir zekâya sahip olduğunu kanıtladı.

Kendisi de ön seçim yarışına girerek başta kendi partisi olmak üzere Türkiye siyasetine unutulmaz bir ders verdi. Muhteşem bir gösteriydi doğrusu. Sonuçları da o denli görkemli oldu.

Parti içinde kendisine her fırsatta saldıranlara, mezhebi, çelebi görünümü, yumuşak üslubu vb. bahanelerle kendisine eleştiri oku yönelten ite kopuğa seçmenin cevap vermesini sağladı. Çok uzun süre ağızlarını açamazlar artık.

Bir hamleyle kendi tabanını harekete geçirdi.

Tam da iktidar partisinin kendi adaylarını İstihbarata incelettiği bir dönemde, bir demokrasi hamlesiyle rakiplerine çalım yaparak öne geçti.

Seçmenin parti ağalarına ders vermesini sağladı. Baykal kendi seçim bölgesinde üçüncü sıraya düştü. Kontenjan nedeniyle seçime ancak dördüncü sıradan girebilecek.

Önder Sav’ın, Süleyman Çelebi’nin (Çelebi’nin vekil olduğunu bilmeseniz mecliste olduğunu bile anlamazdınız.) esamisi bile okunmadı.

Mustafa Sarıgül’ün durumu evlere şenlik. Sen o kadar para dağıt,  türlü biçimlerde rakiplerine el ense çekmeye çalış, seçmen seni onuncu sıraya şutlasın. Trajik…

Ama bir tek o, sadece o yaşadıklarından ders çıkarmaz. Yüzünde manda derisi çekili. Diğerleri gereken dersi aldılar.

Aykut Erdoğdu’yu seçmen korudu. Seçmen nasıl çalıştığını, yolsuzlukların üstüne nasıl korkusuzca yürüdüğünü gördü ve kıvrak zekâsını ve keskin dilini, hepsinden önemlisi kendisinin karşılıksız halka adanmışlığını, dürüstlüğünü ödüllendirdi. Kendisine oynanan oyunlar seçmenden döndü.

Eren Erdem Uğur Dündar’ın söylediğine göre 15.000 liralık bir bütçeyle girmiş seçime. Gördük ki seçmen para dağıtanlara da yüz vermiyor.

Kelle koltukta mücadele edenler, dürüst insanlar, çalışanlar; halkı, vatanı kendi çıkarlarının çok çok üstünde tutanlar seçmenin yüreğinde yer buldu.

Seçmen Özgür Özel’i unutmadı örneğin.

Melda Onur ön sıralarda yer bulamadı. Bazı çevreler duruma müdahil olmaya çalışıyorlar. İmza kampanyası falan. Elbette küçümsemiyoruz. Ancak çok çalışıp o bölgeden Melda Onur’un meclise girmesini sağlamak varken seçmen iradesiyle ön sıralarda yer bulan insanları kaydırıp Onur’u ilk sıraya yerleştirmeye çalışmak ya da hem ön seçime girip hem de kontenjandan yararlanmasını sağlamak saçmalık. O çevreler o imza kampanyası için harcanan mesaiyi 7 Hazirana kadar harcasalar Melda Onur da seçilir.

Özetle başta CHP lideri Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU olmak üzere CHP örgütü çok çok büyük övgüleri hak ediyor.

Şu karanlık ve endişeli günlerde içimize temiz bir hava çekmemizi sağladılar. Rahatladık, inancımız tazelendi.

Önemli not 1:

Birkaç söz de seçmene söylemek gerek.

Seçmen akıllı ve sağduyuluydu.

Bir arkadaşım, İstanbul birinci bölgede oy kullandı. Bir aydır ders çalışır gibi ön seçim adayları üzerinde çalıştı. Her birini tek tek inceledi, araştırdı. Çalışmalarını, eğitim durumlarını, aile yapılarına varıncaya kadar inceledi. Haklarında çıkan yazıları okudu. Adeta kılı kırk yardı ve öyle oy kullandı. Bu seçmen kül yutar mı?

 
Not 2:

Bu yazıyı bitirdim ama iki-üç gün blokta yayınlamayı ihmal ettim.

Geldik bugüne. 01.04.2015

Yazıda “…..kendisine eleştiri oku yönelten ite kopuğa seçmenin cevap vermesini sağladı. Çok uzun süre ağızlarını açamazlar artık.” demiştim ya…

Yanılmışım.

İt kopuk her durumda hırlamaktan vazgeçmiyor.

Sabah Gazetesi, Aydınlık, Oda TV, Ulusal Kanal ve Sözcü Gazetesinin bazı yazarları ağız birliği etmiş gibi aynı hezeyanları yumurtluyorlar. Hedef Halk TV…

CHP Halk TV kanalıyla ulusalcıları tasfiye etmiş. Bak bak, yalana bak.

Eskiler ne demiş?

İt ürür kervan yürür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

DÜNDEN BUGÜNDEN

  Teyzeminkiyle aynı kumaştan diktirdikleri gökkuşağı renklerindeki yanar döner basma entarimin kirlenmesine aldırmadan, avluda bir köşeye ç...