Sevgili Uğur Dündar,
Yıllardan beri izlediğim, saygı duyduğum bir gazetecisiniz.
Neredeyse birlikte büyüdük sizinle.
İçimi acıtan bir durumu sizinle paylaşmasam kendimi çok daha
kötü hissedecektim.
Sizin öğrenciniz olduğu için sizi izlediğim ve okuduğum
kadar dikkatle izlediğim Yılmaz Özdil'in birden bire akıl tutulmasına
uğramasının bizleri nasıl üzdüğünü
yazmalıydım size.
Zeynep Altıok ve Selin Böke hanımlar için kullandığı o
yakışıksız, iğrenç ifadeler bizi fazlasıyla rahatsız etti. Eğitim, siyasi
mücadele, siyasi geçmiş, kariyer bakımından kendisini ikiye katlayacak bu
kadınları bu kadar küçümsemek onun haddi değil.
Her şeyden önce Metin ALTIOK gibi birinin cayır cayır yanmış
olması gerçeği bile göz ardı edilmemeli, saygı duyulmalıydı.
"Zeynep Altıok ise, kalbini kırmak istemem ama, Hulki
Cevizoğlu’na değil rakip, canlı yayın konuğu bile olamaz."
Bu ne çirkinliktir, ne aşağılayıcı bir ifadedir.
Kime karşı? Hulki Cevizoğlu'na. Hani aday olabilmek için CHP
kapılarında dolandıktan sonra bağımsız aday olup boyunun ölçüsünü alan kişiye.
"Ömrünü bu ülkeye adayan Doğu Perinçek mesela, İstanbul
1’inci bölgeden aday oldu. Karşısında CHP’den rakip olarak, ismini
hatırlamıyorum, Ataşehir belediye başkanının eşi var."
Gene bir iğrençlik.
Adı hatırlanmayan o kadın ön seçimle geldi birinci sıraya yerleşti. Şimdi adını
hatırlamıyorum diyerek aşağılamaya çalıştığı kadın aday yerini AKP işbirlikçisi
birine mi bırakmalı?
"Değerli arkadaşım Ümit’in karşısına çıkardıkları Selin
Sayek Böke, taksi kullanmadan Bozyaka’dan Tilkilik’e gidebilsin, razıyım.
Bindirmişsin Musa Çam’la Tuncay Özkan’ın sırtına, babam da seçilir."
Gene bir kadın aday aşağılaması. Üstelik bu ülkenin en
tanınmış ekonomistlerinden birini. Bir hocayı, bir partinin yönetimine gelmiş
birini. CHP tabanının her konuşmasını ayakta alkışladığı birini.
Kime karşı... Ümit Zileli gibi şaibeli bir gazeteciye karşı.
Aşağılık kompleksi değilse nedir bu?
Kadın düşmanlığı değilse nedir bu?
"Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in karşısında CHP’den
rakip olarak Tekin Bingöl var. Yaşar Okuyan’ın karşısına çıkara çıkara Eren
Erdem’i çıkarabildiler. Hangileri ağır basıyor sizce?"
Eren Erdem'in ön seçimle geldiği gerçeğini hazmedemedi
anlaşılan. Kimi koyuyor karşısına? Bağıra bağıra konuşmaktan başka bir marifeti
olmayan bir bakan eskisini. Eski ülkücü ANAP'lı, kendi kardeşinin bile
"Faşist ağabeyimden utanıyorum." dediği girip çıkmadığı parti
kalmamış birini.
Biz okuyucular aptal değiliz. Kimse bizim aklımızı küçük
görmesin.
AKP karşısında büyük bir atağa kalkan bir partinin
saygıdeğer insanlarına bu kadar bel altından vuran densizi de affetmeyiz.
Amaç üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi?
Kısa keseyim de başınızı ağrıtmayayım.
Yılmaz Özdil adaylık teklifi mi almadı, başka beklentileri
mi vardı? Kimin koltuk altına girmeye çalışıyor? Bilmiyorum. Ancak artık
kendisini havuz medyasındaki sürüngenlerden farksız gördüğümü söylemek isterim.
İnanın sadece ben değil, herkes böyle düşünüyor.
Yazılarını paylaşanların yarıdan fazlası AKP yandaşı.
Bu mektubu bugünkü yazıyı okuduktan sonra genişçe bir aile
değerlendirmesinden sonra yazmayı akıl ettim.
Saygılarımla...
Feride YAŞAR ÖZDEMİR
EMEKLİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder