18 Temmuz 2018 Çarşamba

HOŞAFIN YAĞI

Malumunuzdur; eskiden Yeniçeriler isyan etmek için en küçük bahaneyle kazan kaldırır, kimi zaman bahaneye gerek bile duymadan isyan ederlermiş.
Aslında ilk ayaklanma Fatih zamanına tarihlenir, derler.
Veziri ile Fatih arasında... Yani baş vezir Çandarlı askeri padişaha karşı kışkırtır.
Bildiğiniz gibi, 16. YY.'dan itibaren Yeniçeri ocağında, devletin kötü gidişine paralel olarak, bozulma başlamış.
Savaştan kaçmalar, halka karşı zorbalık, rüşvet, mafyavari örgütlenmeler falan.
Kimi zaman iktidar oyunlarına alet olan baş kaldırmalar...
İşte o yeniçerilerin yemek yediği mutfakta aşçıbaşı, kullandığı kocaman kepçesini önce bol yağlı pilava daldırır, koca servis kaplarını doldurur, sonra bol yağlı yemeğe daldırır, en son sıra hoşafa gelince aynı kepçeyle hoşaf doldururmuş. Doğal olarak hoşafın üzerinde yağlar yüzermiş.
Yeniçeri ocağını hale yola sokmaya çalışan bir vezir, işe sanırım mutfaktan başlamak istemiş olmalı ki, kepçelerin yıkanmasını, yemeklerde tek kepçe değil de her bir yemek için ayrı kepçeler kullanılmasını buyurmuş.
Eee, doğal olarak hoşaflar yağsız verilmeye başlamış, hoşafın yağı kesilmemiş mi? 🤣🤣
Yeniçeri durur mu, başlamışlar "Hoşafın yağı kesildi, istemezük." naralarına...
Kapmışlar hoşaf kazanını, koymuşlar kışla meydanının ortasına...
Hadi bir isyan...
Padişah 2. Mahmut sonunda bu işi kökten çözdü, Yeniçeri Ocağını kaldırdı. Hayırlı olay dedikleri de budur işte. Yobazlar bu yenilikçi padişahın adını anmazlar da "Abdülhamid Efendimiz" diye bir yerlerini paralarlar.
Her ne ise...
Ben bu hoşafın yağının kesilmesi hikayesini niye anımsadım, biliyor musunuz?
Muharrem İnce imza toplamaya başladı ya..
Paylaşımların altındaki yorumlar bu düzeyde...
İstemezük...
Hoşafın yağı kesildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

DÜNDEN BUGÜNDEN

  Teyzeminkiyle aynı kumaştan diktirdikleri gökkuşağı renklerindeki yanar döner basma entarimin kirlenmesine aldırmadan, avluda bir köşeye ç...