BEN BU FİLME BAYILDIM.
Bir film düşünün. Gözlerinizin önünden öylece akıp gidiyor. Sizin takılacağınız, dikkatinizi dağıtacak bir tek sahne bile yok. Nefes aldığınızı film bittikten sonra anlıyorsunuz. O anda, sanki dakikalardır içinizde tuttuğunuz hava bir anda boşalıyor.
Anlatılanları siz zaten biliyorsunuz ama ışığı başka bir cepheden alan bir nesneye baktığınızda şaşırdığınız gibi şaşırıyorsunuz.
En sarsıcı, en etkileyici olaylara geçişler bile öyle yumuşak ki… ama etkisi bir o kadar sarsıcı. İçiniz acıyor.
Girit göçmeni Mehmet Bey aslında biziz. Bizim de büyük hayallerimizin önünü 12 Eylüller kesmedi mi?
12 Eylül birden, sessizce, yumuşakça, sinsice giriyor filme. Acıları ve sonuçları ise korkunç.
Mübadele de öyle…
İnsanların korkunç acımasızlığı, hoşgörüsüzlük, insanlığın yüzüne yavaşça inerken acısı korkunç oluyor.
Mehmet Bey, ailesi, dostları nasıl bir sevgiyle direniyor, görmelisiniz.
Küçük bir çocuk işte bu iki dünya arasında kendini buluyor.
Çetin Tekindor oynamasaydı Mehmet Bey’i, bu film bu denli güzel olur muydu?
Ve diğer oyuncular…
Çağan Irmak büyük bir yönetmen. Eşsiz bir duyarlılıkla yaklaşmış oyuncularına. Onların içlerindeki o “kırılgan inceliği” nasıl ortaya çıkartmış, bilmiyorum. O kırılgan duyarlılık nasıl da bir direniş yeşertmiş. Ölümün bile bir başlangıç olduğu, her ölümden bir yaşam doğduğu..… Çağan Irmak bunu nasıl başarmış, bilmiyorum.
Bu filmde inadına umut var.
Ben bu filme bayıldım.
BEN “DEDEMİN İNSANLARI”NI İZLEDİM. (6 Aralık 2011'de Facebook'ta yayınlanmıştı.)
Anlatılanları siz zaten biliyorsunuz ama ışığı başka bir cepheden alan bir nesneye baktığınızda şaşırdığınız gibi şaşırıyorsunuz.
En sarsıcı, en etkileyici olaylara geçişler bile öyle yumuşak ki… ama etkisi bir o kadar sarsıcı. İçiniz acıyor.
Girit göçmeni Mehmet Bey aslında biziz. Bizim de büyük hayallerimizin önünü 12 Eylüller kesmedi mi?
12 Eylül birden, sessizce, yumuşakça, sinsice giriyor filme. Acıları ve sonuçları ise korkunç.
Mübadele de öyle…
İnsanların korkunç acımasızlığı, hoşgörüsüzlük, insanlığın yüzüne yavaşça inerken acısı korkunç oluyor.
Mehmet Bey, ailesi, dostları nasıl bir sevgiyle direniyor, görmelisiniz.
Küçük bir çocuk işte bu iki dünya arasında kendini buluyor.
Çetin Tekindor oynamasaydı Mehmet Bey’i, bu film bu denli güzel olur muydu?
Ve diğer oyuncular…
Çağan Irmak büyük bir yönetmen. Eşsiz bir duyarlılıkla yaklaşmış oyuncularına. Onların içlerindeki o “kırılgan inceliği” nasıl ortaya çıkartmış, bilmiyorum. O kırılgan duyarlılık nasıl da bir direniş yeşertmiş. Ölümün bile bir başlangıç olduğu, her ölümden bir yaşam doğduğu..… Çağan Irmak bunu nasıl başarmış, bilmiyorum.
Bu filmde inadına umut var.
Ben bu filme bayıldım.
BEN “DEDEMİN İNSANLARI”NI İZLEDİM. (6 Aralık 2011'de Facebook'ta yayınlanmıştı.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder