22 Aralık 2019 Pazar

ALINTI ADABI ÜZERİNE


ALINTI ADABI ÜZERİNE
Alıntı yapmak; evrensel değer yargılarına göre,  ahlak ve vicdan işi, bir edep adap işidir.
Sahibi belli sanat eserlerinden, edebi metinlerden, bilimsel eserlerden, araştırmalardan, bilimsel çalışmalardan vb. alıntı yapmak çok doğal. Çünkü okunsun diye yazılırlar ve biz onlarla zenginleşiriz. Kitap okumanın amacı budur.
Kitaplarla biçimlenir, yaşamı, dünyayı böyle biriktiririz.
Alıntı yapmak en doğal hakkımızdır.  Edinilmiş bir düşünceyi, kazanılmış bir bilgiyi pekiştirme gereksinimi vardır çünkü.
Alıntı yaparken sahibinin adını çizmek, o düşüncenin, yazının sahibini yok saymak; onun emeğini, alın terini, ömrünü verdiği birikimini, çabalarını, yaratırken çektiği sancıyı görmemek, en hafif tabirle, ahlak ve vicdan yoksunluğuna işaret eder.
Bunu yapan kişi kendi ahlaki değerlerini, kişiliğinin bozulmuşluğunu, vicdani sorumluluklar taşımadığını, empati yoksunluğunu, bencilliğini, öz güven eksikliğini, kendisinin dışında kimseyi düşünmeyen narsisistik bozulmayı göstermiş olur.
Kimi zaman da kolaycılığa kaçmaktır bu; kimi zaman beğenilme, kendini kabul ettirme ihtiyacıyla yapılır.
Sözün özü hırsızlıktır.
Anonim eserlerde, metinlerde, atasözlerinde de durum değişmez.
Bir atasözünü bile kendimize ait bir söz gibi paylaşmak en hafifinden ayıptır.
İnternette on binlerce aforizma, arabesk çeşnili sözüm ona yaşam dersi veren söz dolanıyor. Tamamına yakının sahibi belli değil, anonim yani. Ama oradalar.
Birine el koyup sahiplensen üç-beş tık sonra foyan ortaya çıkar, küçük düşersin.
Bu yazıyı yazma gereği de böyle bir durumdan doğdu.
Bu duruma düşmemek için yapılacak şey asgari bir lise eğitimi ile kazanılan bir alışkanlık.
A-    Sahibi belli olan bir alıntının altına sahibinin, kaynağın adını yazarsınız.
B-     Sahibi belli olan bir alıntıyı tırnak içine alır ve “Alıntıdır.” notunu düşersiniz.
C-     “Falancanın falan eserinde, yazısında dediği gibi” biçiminde bir giriş yapmak da olanaklı.
D-    Sahibi belirsiz ise tırnak içine almanız yeterli. İnternetten alıntı bile olsa bu zorunlu. Okuyucu o sözün bir alıntı olduğunu anlar.

Bir gazeteden kestiğiniz bir yazıyı, bir şiiri, bir atasözünü, bir aforizmayı, bir özlü sözü, bir yemek tarifini kendinizinmiş paylaşmaya hakkınız yok.
Shakespeare’den, Oğuz Atay’dan vb. alıntı yaparken bir Shakespeare, bir Oğuz Atay, bir Can Yücel olmadığımızı, olamayacağımızı unutmayalım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

DÜNDEN BUGÜNDEN

  Teyzeminkiyle aynı kumaştan diktirdikleri gökkuşağı renklerindeki yanar döner basma entarimin kirlenmesine aldırmadan, avluda bir köşeye ç...