ALINTI ADABI ÜZERİNE
Alıntı yapmak; evrensel değer yargılarına göre, ahlak ve vicdan işi, bir edep adap işidir.
Sahibi belli sanat eserlerinden, edebi metinlerden, bilimsel
eserlerden, araştırmalardan, bilimsel çalışmalardan vb. alıntı yapmak çok
doğal. Çünkü okunsun diye yazılırlar ve biz onlarla zenginleşiriz. Kitap
okumanın amacı budur.
Kitaplarla biçimlenir, yaşamı, dünyayı böyle biriktiririz.
Alıntı yapmak en doğal hakkımızdır. Edinilmiş bir düşünceyi, kazanılmış bir
bilgiyi pekiştirme gereksinimi vardır çünkü.
Alıntı yaparken sahibinin adını çizmek, o düşüncenin,
yazının sahibini yok saymak; onun emeğini, alın terini, ömrünü verdiği birikimini,
çabalarını, yaratırken çektiği sancıyı görmemek, en hafif tabirle, ahlak ve
vicdan yoksunluğuna işaret eder.
Bunu yapan kişi kendi ahlaki değerlerini, kişiliğinin
bozulmuşluğunu, vicdani sorumluluklar taşımadığını, empati yoksunluğunu,
bencilliğini, öz güven eksikliğini, kendisinin dışında kimseyi düşünmeyen
narsisistik bozulmayı göstermiş olur.
Kimi zaman da kolaycılığa kaçmaktır bu; kimi zaman
beğenilme, kendini kabul ettirme ihtiyacıyla yapılır.
Sözün özü hırsızlıktır.
Anonim eserlerde, metinlerde, atasözlerinde de durum
değişmez.
Bir atasözünü bile kendimize ait bir söz gibi paylaşmak en
hafifinden ayıptır.
İnternette on binlerce aforizma, arabesk çeşnili sözüm ona
yaşam dersi veren söz dolanıyor. Tamamına yakının sahibi belli değil, anonim
yani. Ama oradalar.
Birine el koyup sahiplensen üç-beş tık sonra foyan ortaya
çıkar, küçük düşersin.
Bu yazıyı yazma gereği de böyle bir durumdan doğdu.
Bu duruma düşmemek için yapılacak şey asgari bir lise
eğitimi ile kazanılan bir alışkanlık.
A-
Sahibi belli olan bir alıntının altına sahibinin,
kaynağın adını yazarsınız.
B-
Sahibi belli olan bir alıntıyı tırnak içine alır
ve “Alıntıdır.” notunu düşersiniz.
C-
“Falancanın falan eserinde, yazısında dediği
gibi” biçiminde bir giriş yapmak da olanaklı.
D-
Sahibi belirsiz ise tırnak içine almanız
yeterli. İnternetten alıntı bile olsa bu zorunlu. Okuyucu o sözün bir alıntı
olduğunu anlar.
Bir gazeteden kestiğiniz bir yazıyı, bir
şiiri, bir atasözünü, bir aforizmayı, bir özlü sözü, bir yemek tarifini kendinizinmiş
paylaşmaya hakkınız yok.
Shakespeare’den, Oğuz Atay’dan vb. alıntı
yaparken bir Shakespeare, bir Oğuz Atay, bir Can Yücel olmadığımızı,
olamayacağımızı unutmayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder