Arapça'dan gelen bir sözcük var: "ûd"
Eşsesli çalgı anlamındaki uddan farklı...Anlamı "utanma, sıkılma, gönül borcu, suç, günah" olarak açıklanır.
Dilimizde güzel bir deyimin içinde yer alır: "Yerini ûd etmek"
Pek çok arkadaşım hemen tanıdı, değil mi?
Birine "Yerini ud etme." demek şudur:
Şimdilik sevilen, saygı duyulan, beğenilen, takdir edilen birisin ama kendi ellerinle, dilinle, davranışlarınla insanları soğutup uzaklaştırma. Bugün seni takdir eden insanlar hemen yarın seni pişman ederler. Burnu büyüklük yapma, kerameti kendinde bilme, ne oldum delisi, buldumcuk olma. Dangalaklığı bırak, gönül kırma.
Yarın terk edildiğinde suç sadece senindir.
Olağanüstü, değil mi?
Siyasette "yerini ud edenler" ne denli çoğaldı, farkında mısınız?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder