Blogdaki yazılarım öncelikle benim içimi dökme, düşüncelerimi dışa aktarma yolumdur. İlle okunsun diye bir beklentisi yoktur. Okunursa da mutlu olurum.
27 Şubat 2020 Perşembe
BERAT - BERAAT
Bugün Berat Kandili olunca yerine denk geldi; yazayım dedim.
Geçenlerde, bir dostumuz, Osman Kavala'nın beraat ettikten sonra yeniden tutuklanmasını eleştirirken "berat" sözcüğünü kullanmıştı.
Berat- beraat
Bir "a" sesi, sözcüğün anlamını nasıl da değiştiriyor....
Berat: Sözcük Arapçadır.
1- Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent anlamındadır.
2- Osmanlı Devleti'nde bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu anlamında da kullanılır.
Berat Gecesi: Hz. Muhammed'e peygamberliğin bildirildiği şaban ayının on beşinci gecesi (Yani sözcüğün bir numaralı anlamıyla ilgili olarak Tanrı tarafından peygamberlik verilmesi)
Beraat: Gene Arapça bir sözcüktür ve "aklanma" anlamına gelir.
Aslında beraat yerine berat yazan dostumuzu asla suçlamıyorum Suç, Arap alfabesini Türk diline dayatanların ve yeniden Arap alfabesini hortlatmaya çalışanlarındır.
Biraz bilimsel bir açıklama olacak ama bilinmesi ve unutulmaması gerek:
Türk dili, ünlü bakımından zengin bir dildir. Arap alfabesinde ünlü sayısı azdır. Sözcükler, yazılışına göre değil, cümle içindeki anlamlarına göre değerlendirilir. Bu özellik nedeniyle, Türk dilinin kurallarını Arap alfabesiyle bağdaştırmak olanaksızdır.
Dikkat edilsin, zor değil "olanaksız" diyoruz.
Örneğin, Türkçe sözcüklerde iki ünlü asla yan yana gelmez, gelemez; dilimizin doğası budur çünkü.
Arap alfabesinde "berat ve beraat" sözcükleri aynı şekilde yazılır. (berât) Araplar kendi dillerinde cümlenin gidişinden beraat mi berat mı olduğunu anlarlar.
Ama Türkçe, doğası gereği bunu reddeder ve iki sözcük farklı yazılır. (Dil canlı bir varlıktır ve her canlı gibi kendini dış etkilerden korumaya çalışır. Doğasına aykırı bir dayatmaya direnir.)
***
Bir çift söz de "maşallah" sözcüğüyle ilgili.
Türk diline Arapça'dan giren sözcüğün yazılış şekli "maşallah"tır Ama Arapça okunuşu "ma" seslerinden sonra kesme işareti varmış gibi okunur. Yani ma'şallah şeklinde. Bu okunuş Türkçe ses özelliklerine aykırı olduğu için günlük konuşmada kullanmaz, yazdığımız gibi okuruz.
Araçların arkasına yazılan "maşaallah" sözcüğü ise amacının çok dışında "Allah maşadır." gibi bir anlam taşır. Belki kasıt bu değildir ama ortaya bu anlam çıkıyor.
(Dualarda Arap alfabesini kullanmaya devam edip, gizliden gizliye böyle yapmazlarsa günaha gireceklerini sanan Atatürkçülere de sitemli bir selam bizden. Web ortamında bolca bulunan resimli duaları yani. Harf devriminin neden yapıldığını anımsatmak boynumuza borçtur.)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
DÜNDEN BUGÜNDEN
Teyzeminkiyle aynı kumaştan diktirdikleri gökkuşağı renklerindeki yanar döner basma entarimin kirlenmesine aldırmadan, avluda bir köşeye ç...
-
Sevgili yeğenim Bilgesu'nun yazmaya hevesini biliyordum. Arada yazdıklarını okur ve çok beğenirdim. Şiir yazdığını bilmiyordum. Gönd...
-
7’den 77’ye hemen herkesin yaptığı yaygın bir yanlışlıktan söz edeceğim. Eskiler buna galat-ı meşhur derlerdi. Çok yaygın olduğu ...
-
Sevgili Hocam Mazhar Kükey'i 35 yıl sonra yeniden görmek çok güzeldi. Uzun, çok uzun bir ömür diliyorum değerli hocama. Emekli oldukta...
-
Bir akrabam yıllarca önce anlatmıştı. Bahçeli'de kurban keserler. Kendisinin tüm itirazlarına karşın bir dirhem bile dağıtılmayan et e...
-
"Yıl 1962 Ankara’da yayımlanan, hükümet ve düzen işbirlikçisi bir gazete, kendi topraklarında yaşama özgürlüğü elinden alınmış mesn...
-
Nicedir aklımda. "Tanrı" dendiğinde küfür ediliyor sanan, boyuna kadar günaha batacağını düşünen Müslümanlar için "Allah...
-
DİLİM GİYDİRİR BANA KİLİM 1- 24.02.2015 tarihinde Kanal Türk’te akşam haberlerinde, haberleri sunan kişi "aile kabristanlığ...
-
Bugün bir arkadaşım anlattı. Çok öfkeli ve şaşkındı. Kızı 4. sınıfa gidiyor. Öğretmenin verdiği Türkçe dersinden bir ödevle ilgili ann...
-
“BENİM HALİM MEMLEKETİN HALİ.” Bor Devlet hastanesinde, son zamanlarda iki doktora gittim. İlki göz doktoru… Niğde Devlet Hastanesi...
-
Yıllardır zambak olarak bildiğim bu çiçeğin adının "süsen" olduğunu öğrendim. Okuduğum romanlarda, öykülerde, şiirlerd...
Bu arada banada beklerim blog:Blog Bu
YanıtlaSil