Sardunya’ya Ağıt
İkindiyin saat beşte
Başgardiyan Rıza başta
Karalar bastı koğuşa
İkindiyin saat beşte
Başgardiyan Rıza başta
Karalar bastı koğuşa
İkindiyin saat beşte
Seyre durduk tantanayı
Tutuklayıp sardunyayı
Attılar dip kapalıya
İkindiyin saat beşte
Tutuklayıp sardunyayı
Attılar dip kapalıya
İkindiyin saat beşte
Yataklık etmiş zaar
Suçu tevatür ve esrar
Elbet bir kızıllığı var
İkindiyin saat beşte
Suçu tevatür ve esrar
Elbet bir kızıllığı var
İkindiyin saat beşte
Dirlik düzenlik kurtulur,
Müdür koltuğa kurulur
Çiçek demire vurulur
İkindiyin saat beşte
Müdür koltuğa kurulur
Çiçek demire vurulur
İkindiyin saat beşte
Canların gözü yaşta,
Aklı idamlık yoldaşta,
Yeşil ölümle dalaşta
Sabahleyin saat beşte
Can Yücel
Aklı idamlık yoldaşta,
Yeşil ölümle dalaşta
Sabahleyin saat beşte
Can Yücel
Halk TV’de Köyün Delisi adlı bir program var.
Bu akşam Ataol Behramoğlu ve Nebil Özgentürk konuktular.
Nebil, bu şiirin öyküsünü anlattı.
Can Yücel hapiste iken eşi Güler Hanım ve çocukları Adana’ya ziyarete geldiklerinde Nebil Özgentürklerde kalırlarmış. Nebil 10-11 yaşlarındaymış.
Can Yücel eşinden çiçek istemiş. Güler Hanım ve Nebil Özgentürk’ün ağabeyi bütün çarşıyı gezip bir saksı sardunya bulmuşlar.
Can Yücel saksıyı pencerenin bir köşesine koymuş. Ancak bir gün bile geçmeden kraldan çok kralcı başgardiyan saksıyı almış ve atmış.
6 Mayıs sabaha karşı Nebil gürültü ve ağıt sesleriyle uyanmış. Ne olduğunu anlamaya çalışmış. Konukları Güler Hanım, annesi, babası hüzün içinde ağlıyorlarmış.
Üç körpe fidanın asıldığı gece.
Bir süre sonra, ne kadar sonra bilinmez, Can Yücel bu iki olayı yukarıdaki şiirde birleştirip anlatmış.
Bu akşam Ataol Behramoğlu ve Nebil Özgentürk konuktular.
Nebil, bu şiirin öyküsünü anlattı.
Can Yücel hapiste iken eşi Güler Hanım ve çocukları Adana’ya ziyarete geldiklerinde Nebil Özgentürklerde kalırlarmış. Nebil 10-11 yaşlarındaymış.
Can Yücel eşinden çiçek istemiş. Güler Hanım ve Nebil Özgentürk’ün ağabeyi bütün çarşıyı gezip bir saksı sardunya bulmuşlar.
Can Yücel saksıyı pencerenin bir köşesine koymuş. Ancak bir gün bile geçmeden kraldan çok kralcı başgardiyan saksıyı almış ve atmış.
6 Mayıs sabaha karşı Nebil gürültü ve ağıt sesleriyle uyanmış. Ne olduğunu anlamaya çalışmış. Konukları Güler Hanım, annesi, babası hüzün içinde ağlıyorlarmış.
Üç körpe fidanın asıldığı gece.
Bir süre sonra, ne kadar sonra bilinmez, Can Yücel bu iki olayı yukarıdaki şiirde birleştirip anlatmış.
Program Ataol Behramoğlu şiirleriyle bitti.
Ben Can Yücel’in şiir üretme bakımından en verimli yıllarının cezaevi dönemi olduğunu biliyordum ama bu öyküyü ilk kez duydum.
İçim doldu taştı. Gözyaşlarımı savuşturup sizlerle paylaşmak istedim…
(NOT: Fazıl Say bestesini Serenat Bağcan okuduydu.)
ŞİİR, EDEBİYAT, SANAT, KİTAP AŞKINA…
11.02.2016
İçim doldu taştı. Gözyaşlarımı savuşturup sizlerle paylaşmak istedim…
(NOT: Fazıl Say bestesini Serenat Bağcan okuduydu.)
ŞİİR, EDEBİYAT, SANAT, KİTAP AŞKINA…
11.02.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder