13 Ekim 2014 Pazartesi

KİTAP KIYIMI - 3

İSKENDERİYE KÜTÜPHANESİ-  KÜTÜPHANE KIYIMLARI 3

En önemli ve korkunç kıyım M.Ö. 3. Yüzyılda Mısır’ın İskenderiye kentinde kurulmuş olan İskenderiye Kütüphanesine yapıldı.

Sanat ve bilim dünyasının en önemli eserlerinin toplandığı bu bina o çağlarda dünyanın en büyük uygarlık merkezi olarak kabul ediliyordu.

Bir kütüphane ve bir müze olan bu dev yapıda, o devirde bilinen bütün ülkelerdeki hayvan ve bitkilerin bir örneği vardı. Ayrıca botanik bahçesi ve bir rasathane bulunuyordu. Otopsi yoluyla insan vücudunun incelenmesi için bir anatomi salonu açılmıştı. Bu bilim sitesinde fizik, kimya, tıp, astronomi, matematik, felsefe, edebiyat ve fizyoloji bilgileri için evler yapılmıştı.

“İskenderiye Kütüphanesi 900.000 el yazmasıyla Antikçağın en büyük dermesine sahip bir kütüphanesiydi. Kütüphanede büyük bir çalışan kadrosu da görev yapıyordu. Eserlerin papirüslere yazılarak rulo şeklinde saklandığı belirtilmektedir. Kral tarafından desteklenen bu kütüphane yayınevi işlevini de görüyordu. Bu kütüphane büyük bilim insanlarına da ev sahipliği yapmıştır. Matematik bilgini Öklides, mekanik bilimci Arkhimedes, tıp bilimci Herofilos, gök bilimci Eratosthenes, Batlamyus gibi isimler bu kütüphanede çalışmışlardır.

Müzenin en önemli bölümü kütüphanesiydi. Kütüphanenin müdürü, bulabileceği her yazılı eseri alma yetkisine sahipti. Mısır’a giren her kitabın buraya götürülmesi mecburiyeti vardı. Kitabın burada bir nüshası çıkarılıp sahibine verilir, kitabın aslı ise kütüphanede kalırdı. Bir taraftan da yurt dışına gönderilen memurlar, başka ülkelerde buldukları kitapları satın alıp, getirirlerdi. Böylece, o zamana kadar birçok bilime ait dağınık halde ve kaybolmaya mahkûm durumda olan eserler emin bir yerde toplanmış oldu.”

Yaygın kanıya göre, çıkan çeşitli fanatik görüşler nedeniyle, antik Pagan tapınakları ve yapıların imhası sırasında Hıristiyanlar tarafından yakılmıştır. Bizans İmparatoru I. Theodosius’un  M.S. 391 yılında, Hristiyanlık inancına aykırı bulduğu için “Yakın” emri verdiği söylenir. Kütüphaneden kalan tüm eserlerin şehrin hamamlarında yaktırıldığı söylenmektedir.

Bir başka iddia da Hz. Ömer'in talimatıyla yakıldığıdır. Ancak bu iddia zayıf bir iddia olarak görülmektedir.

Yani, bu katliam, din yobazlarının ve dini bir afyon olarak kullananların en önemli icraatlarından biridir.

Ortadan kaldırılan sadece yüzbinlerce kitap ve insanlığın binlerce yıllık bilgi birikimi değildi. Adı bu bilim yuvasıyla özdeşleşmiş olan birçok düşünce insanı ya katledildi ya hapse atıldı ya da kaçmak zorunda kaldı.

Bunların en önemlilerinden biri, ilk kadın filozof ve ünlü matematikçi Hypatia idi.

Hypatia, İsa’dan sonra 400'lü yıllarda İskenderiye’de yaşamıştı. Döneminde ilerici ve kiliseye aykırı düşünceleri ile tanınan bir yeni Platoncu’ydu.

Bu kişiliğinden ötürü İskenderiye Kütüphanesi'nin yakılışında da ön saflarda rol almış olan Hıristiyan keşişler tarafından, 415 yılında çok vahşi bir şekilde öldürüldü. Bu nedenle o tarihten bu yana, İskenderiye Kütüphanesi ile Hypatia'nın adı hep birlikte anılıyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

DÜNDEN BUGÜNDEN

  Teyzeminkiyle aynı kumaştan diktirdikleri gökkuşağı renklerindeki yanar döner basma entarimin kirlenmesine aldırmadan, avluda bir köşeye ç...